Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA), önceki düzenlediği “İhracat için Helal Sertifikalama Sempozyumu” konunun duayenlerini bir araya getirdi. Sempozyumla, Dünyada hızla yükselen Helal Ürün Sertifikasının Güney Marmara Bölgesinde, özellikle gıda firmaları arasında, yaygınlaştırılması ve konuyla ilgili farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Sempozyumda konuşmacı olarak Hollanda İslam Üniversitesi Rektörü ve GİMDES Danışmanı Prof.Dr. Ahmed Akgündüz, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme, Sertifikalama ve Araştırma Derneği (GİMDES) Teknik Kurul Başkanı Ahmet Cengiz ile sektörlerinde öncü firmalar olan YÖRSAN Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ödekbaş ve Hamidiye Suları A.Ş. Kalite Müdürü Necdet Çetin katıldı.
GMKA Hizmet binasında gerçekleşen sempozyuma Balıkesir ve çevresinden birçok gıda firması ve resmi kurum temsilcisi ile çeşitli sektörlerden izleyiciler katıldı.
İhracatın gelişmesinde Helal Sertifikası çok önemli
İhracat için Helal Sempozyumu’nun açılış konuşmasını GMKA Genel Sekreter Mustafa Gündoğan yaptı. Gündoğan, Balıkesir ve Çanakkale illerinde “Helal Sertifikası”na sahip firma sayısının iki elin parmaklarını geçmediğini, böyle bir sempozyum düzenleyerek bölgede bir farkındalık amaçladıklarını söyledi.
Genel Sekreter Gündoğan konuşmasında, “Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak bölgemizin ihracat kapasitesinin sadece hibe desteklerinden faydalanılarak istenen düzeye gelemeyeceğinin bilinci ile fuar, eğitim organizasyonları, toplantı gibi faaliyetlerle de bölgenin ihracatının geliştirilmesine yönelik farkındalığı arttırmaya çalışmaktayız. Bu amaçla gıda sektöründe Türkiye’nin önde gelen bölgelerinden olmamıza karşın ihracat için önemli bir yeri olan ‘Helal Sertifikası’nın istenilen düzeyin çok altındadır” tespitini yaptı.
Helal Gıdaların %80’nini gayrimüslimler üretiyor
“Helal Gıda” konusunda Türkiye olarak dünyada neredeyse yaya kaldığımızın altını çizen GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, sempozyum katılımcılarına Helal ürün pazarı hakkında Ajans uzmanlarının hazırladığı rapordan çok çarpıcı bilgiler paylaştı.
Gündoğan, “Dünya Helal Gıda pazarının 1 Trilyon dolara yaklaştığı, ABD’den Çin’e, İsviçre’den Güney Afrika’ya kadar birçok ülkede helal sertifikası veren kuruluşların olduğu, Birçok küresel firmanın (özellikle fast food zincirlerinin) toplumun helal gıda konusunda bilinçli olduğu ülkelerde (örneğin Singapur) ürünlerinde helal kesim et kullandığı, Müslüman tüketicilere hitap eden helal sertifikalı gıdaların % 80’inin üreticilerinin gayrimüslimler olduğu, ABD’de 12 eyalette helal gıda kanunu çıkarıldığı ve değerli arkadaşlar, dünyada helal gıda logosunun kullanımında kısıtlama olan tek ülkenin de Türkiye olduğu (ihraç ürünleri hariç) arkadaşlarımızın hazırladığı bu raporda yer alıyordu” diye konuştu.
Helal üründe dört temel ilke
GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan’ın konuşmasının ardından Hollanda İslam Üniversitesi Rektörü ve GİMDES Danışmanı Prof.Dr. Ahmed Akgündüz’ün moderatörlüğünde başlayan sempozyumun ilk konuşmasını da yine Prof.Dr. Ahmed Akgündüz yaptı.
Konuşmasına Helal konusunu Türkiye’nin ve bölgenin gündemine getiren Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na teşekkür ederek başlayan Prof.Dr. Akgündüz, temel olarak Helal Ürün diye tarif edilen ürünlerin sertifikalanmasında dört temel ilke olduğunu söyledi.
Akgündüz, Helal Sertifikayı ve ilkeleri şu sözlerle açıkladı: “Birincisi İslam dinine göre kesilmemiş hayvan ürünlerini ihtiva etmeme vesikasıdır. Yani İslam’a aykırı her hangi bir ürünü içeriyorsa helal sertifikası verilemez. İkincisi, İslam’a göre temiz kabul edilmeyen bir maddeyi barındırmaması gerekir. Helal sertifikasında temizlik önemli bir konu. Üçüncüsü ise ürünün yine İslam’a göre temiz kabul edilmeyen bir tarzda üretilmemiş ve paketlenmemiş olması gerekir. Dördüncü temel nokta ise helal kabul edilmeyen bir gıda ile temas halinde olmaması gerekir.”
Avrupa Helal Gıda pazarı 67 Milyar Euro
Prof.Dr. Akgündüz, 2010 yılı verilerine göre Helal Gıda’nın dünyadaki cirosunun 640 Milyar Dolar, Avrupa’daki Helal Gıda pazarının ise 67 Milyon Euro olduğunu söyledi.
Konuşmasında Avrupa’da Müslüman nüfusun sayısı gittikçe arttığına işaret eden Akgündüz, “Türkiye’den ithal edilen ürünlerin %70’inin Avrupalı Müslümanlar tarafından tüketiliyor. Avrupa’da özellikle helal gıdanın, temizlik ve güven anlamına gelmesinden dolayı sadece Müslümanlar tarafından değil diğer Avrupalılar tarafından da tercih ediliyor” dedi.
Hollanda İslam Üniversitesi Rektörü ve GİMDES Danışmanı Prof.Dr. Ahmed Akgündüz’ün konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Türkiye’nin bu konuya önem göstermesi gerekiyor”
Avrupa Helal Sertifikası istiyor
Prof.Dr. Ahmed Akgündüz’ün konuşmasının ardından konuşma sırası Helal konusunun ihracatla ilişkisini anlatacak olan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu’na geldi. Çıkrıkçıoğlu konuşmasına, Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na konuyu gündeme getirdikleri için teşekkür ederek başladı.
“Çok yeni bir konu olmasına rağmen en önemli konuların başında gelen Helal Sertifikalama konusunda istenilen noktada değiliz” diyen TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ortadoğu’ya gıda ihracatımız en büyük ihraç kalemimiz. Helal Gıda sertifikasyonu, bu ihracatı düşündüğümüzden çok daha artıracaktır. Helal Sertifikalı ürünler günümüzün yükselen yıldızı. Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyalar ve Avrupa’da artık özellikle gıdada helal sertifikası aranmaktadır”.
Helal gıdaya talep artıyor
TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu konuşmasında, günümüz Müslümanlarının helal gıda sertifikasını aradıklarının altını çizerek, sözlerini “Müslümanların her geçen gün refah seviyesinin artmaktadır. Müslümanlar zenginleştikçe dünya helal gıda pazarı büyüyor gelişiyor, dünyada her geçen gün talebi artan helal sertifikalı ürünlere ilgi, her geçen gün artıyor. Dünyada 2 milyar civarındaki Müslüman helal sertifikalı ürünlere yöneliyor. Çünkü Müslümanlar dünyanın neresinde olursa olsun helal sertifikalı ürün arıyor. İnsanlar artık yediklerinin dinimize uygun olduğunu bilmek istiyor. Endonezya, Malezya, Singapur, Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’daki Müslümanlar helal gıda sertifikalı ürünleri özellikle talep etmektedir. Pek çok İslam ülkesi helal sertifikası olmayan ürünlere gümrük kapılarını kapattığı bilinmektedir. Gıda, Kozmetik, İlaç, tekstil, finans ve diğer hizmetler sektörünü düşündüğümüzde de çok büyük bir pazarla karşı karşıyayız” şeklinde sürdürdü.
1 Trilyon dolarlık helal gıda pazarı Türk ihracatçıları için çok büyük bir potansiyel olduğunu söyleyen Mustafa Çıkrıkçıoğlu, konuşmasını “Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” sözleriyle tamamladı.
Dünyada Helal üründe Müslümanların payı % 14
TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu’nun konuşmasının ardından sempozyum GİMDES Teknik Kurul Başkanı Ahmet Cengiz’in verdiği bilgilerle devam etti. Ahmet Cengiz ilk olarak GİMDES’in kuruluşundan ve uluslararası akreditasyonundan bahsederek, “GİMDES 2005 yılında kurulmuş ve uluslararası akreditasyonlarını tamamladıktan sonra 2010 yılında sertifika çalışmalarına başlamış bir kuruluştur. 40 ülkenin içinde yer aldığı World Halal Concil ve Avrupa Helal Birliği’nin de başkanıdır. Bugüne kadar 180 firmaya Helal Sertifikası vermiş, verdiği sertifikalar da 40 ülkede geçerlidir” dedi.
Helal ürünlerin ilk olarak en önemli boyutunun dini boyutu olduğunu söyleyen Cengiz, Helal Sistem diye tanımladığı üretim sisteminin sadece Müslümanlar için değil dünya üzerindeki herkes için geçerli olduğunu söyledi.
GİMDES’in amacının Müslüman toplumların tükettiği ürünlerin Helal sisteme uygun olup olmadığını araştırmak olduğunu söyleyen Cengiz, Müslüman ülke firmalarının dünya pazarındaki durumunu şu çarpıcı sözlerle ifade etti: “Dünyadaki 2 trilyonluk helal ürün pastasında bırakın Türkiye’yi dünyadaki toplam Müslüman ülke firmalarının payı aşağı yukarı % 14 civarındadır. Bu rakam çok küçük bir rakamdır. Türkiye’nin bu konuda önderliği eline almasını istiyoruz”.
Helal Sertifika en çok Avrupa ülkeleri talep ediyor
GİMDES’in ardından Helal sertifikasına sahip iki firma temsilcisinin de yer aldığı sempozyum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hamidiye Su A.Ş. Kalite Müdürü Necdet Çetin’in konuşmasıyla devam etti.
Hamidiye kaynak suları hakkında kısa bilgiler veren Çetin, 1902 yılında kurulan Hamidiye Suları’nın sektörün öncüsü olduğunu, İstanbul başta olmak üzere 20 ile dağıtım yaptıklarını ve Hamidye Suları’nı 35 ülkeye de ihraç ettiklerini söyledi.
Helal Gıda ile tanışmalarının yaklaşık 12 yıl önce İsrail’e ihracat gerçekleştirecekken, Yahudilerin Koşer belgesini talep ettiklerinde farkına vardıklarını söyleyen Hamidiye Suları Kalite Müdürü Çetin, “Bizden talep ettikleri aslında bir helal sertifikasıydı ve bu belgeye sahip olduğumuzda bizden su alabileceklerini söylediklerinde Helal Sertifikasını öğrendik. Daha sonra dış talep artınca Helal Sertifikası firmamızın gündemine geldi. Aslında bu sertifikayı talep eden ülkelerin çoğunluğu da Avrupa ülkesiydi” diye konuştu.
Suyun tüm üretim aşamalarında ciddi bir denetlemeden sonra Helal Sertifikasını aldıklarını belirten Çetin, “Helal sertifikası yurtdışı pazarında bize ciddi bir avantaj sağladı. TİM verilerine göre son iki yıldır su sektöründe ihracat birincisi durumundayız. Bu sertifikasyonun pazarda yayılmasıyla bu sertifikaya sahip firmaların pazar hacminin hızlı bir şekilde artacağına inanıyoruz” dedi.
YÖRSAN: “Helal Sertifikasıyla Malezya pazarına giren ilk gıda firması olduk”
Hamidiye Suları’ndan sonra sempozyumun son konuşmacısı Balıkesirli gıda firması YÖRSAN’ın Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ödekbaş oldu. İlk olarak YÖRSAN hakkında kısa bilgiler veren Ayhan Ödekbaş, YÖRSAN’ın 1964 yılında Yörükler Ltd Şti olarak kurulduğunu, 1979 yılında Susurluk’ta bir mandıra satın alarak gıda işe başladığını ve 1985 yılında ilk sanayisini kuran ve sektörde birçok ilkin öncüsü olan, bugün 20 ülkeye ihracat yapan, sektörün yüzük taşı bir firması olduğunu aktardı.
“İhracatta 500 kalem ürün satıyoruz ve bir şeyi fark ettik. Bizim ihracatta ilerleyebilmemiz için sertifikalara ihtiyacımız olduğunu ve bunların da altın anahtar olduğun anladık. Helal Sertfikası da bizim için altın anahtar mahiyetindeydi” diye konuşmasını sürdüren YÖRSAN Genel Müdür Yardımcısı Ödekbaş “Dünya pazarında Helal Sertifikanın önümüzü açtığını gördük” dedi.
İhracat için Dünyanın çeşitli ülkelerine gittiğimizde kendilerine Helal Sertifikasını sorduklarını söyleyen Ödekbaş, “Helal Sertifikası için GİMDES’le çalışmalara başladığımızda, yurtdışındaki tedarikçilerimize helal sertifikası soruduk ve onların bizden önce bu sertifikayı aldığını görünce, utandık. Avrupa’daki birçok firma bizden önce Helal Sertifikasını almıştı bile. Bu sertifikayı aldıktan sonra YÖRSAN olarak biz Malezya’ya giren Türkiye’den ilk süt ürünleri firması olduk. Biz dünyadaki helal gıda talebini karşılamaya hazırız buna da gücümüz var” dedi.
Sempozyumun son konuşmacısı Ödekbaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Dünyada çok büyük bir Müslüman nüfus var ve helal sertifikaya çok büyük bir talep var. Biz dışarı çıktığımızda şunu gördük: Türk malına büyük bir güven var, bunu Helal Sertifikayla taçlandırdığınızda koşulsuz talep ediyorlar. Türkiye’deki firmalara bu sertifikayı tavsiye ediyoruz”
Konuşmacıların Helal Sertifikası ile ilgili aktardığı bilgilerin ardından sempozyum soru-cevap bölümüyle devam etti.
Yeni Girne Caddesi No:34/1 Karşıyaka - İZMİR | Tel: +90 232 363 83 85 | Faks: +90 232 363 83 87 | e-mail : bamer@bamer.com.tr
Müşteri İlişkileri : 0 533 660 70 40